7.12.: Pınar Selek

Erkekli̇ği̇n dönüşümü penceresi̇nden türki̇ye

Gender kalıplarının üretimi aynasından, Türkiye´de etkin olan toplumsal iktidar ilişkilerine ve bunların dönüşümüne bakmak, bize ne gösterir? Türkiye´de erkeklik kurgularının dönüşümü bize orada tüm olup bitenler hakkinda ne söylüyor? Muhafazakarlik ve özgürlük arasinaki gerilim toplumal cinsiyet rejimine nasil yansiyor?

Örneğin zorunlu askerlik uygulamasında, genç erkekler, silah kullanmayı ve şiddeti sistematik bir biçimde yürütmeyi, meşrulaştırmayı, sıradanlaştırmayı, yani savaşmayı öğreniyorlar. Böylece, hem devlet hizmetine hem de aile reisliğine hazırlanıyorlar. Kendi aralarındaki farklılıklara rağmen hepsi devlete, yani en büyük babaya boyun eğmek zorunda kalıyor ve bunu kabullenmeyi öğretiyorlar.

Global değişim sürecine parçalı olarak dâhil olan Türkiye’de, değişen ekonomik ve sosyal koşullar, cinsiyet kimliklerini de yeniden yapılandırıyor ve bu yapılara uygun yeni mekanizmalar üretiyor. Günümüzde toplumsal cinsiyet kimliğinin inşası, sadece statü, din, kentsel ya da kırsal kökene bağlı yerel özelliklerle sınırlı olmayıp, aynı zamanda kültürün küreselleşmesinden dolayı giderek karmaşıklaşıyor. Çelişkili gibi duran tutumlar, “yeni uslup” içinde birbirini güçlendirebiliyor. Çeşitli erkek modelleri bir arada yaşıyor, hem çatışıyorlar hem ortaklaşıyorlar.

Örneğin islamist değil, yeni muhafazakarlığı-yeni liberalizmi temsil eden ve dini söylemleri araçsallaştıran AKP çevresindeki erkek modeli ile sivil-askeri bürokrasiye hakim olan kemalist model karşı karşıya geliyor. Bunlar arasında ciddi biçimsel farklar olsa da, temel değerler ve erkekliğe biçilen anlamlar aynı.

Türkiye sadece bu iki iktidar grubundan ibaret değil. Türkiye’nin karmaşık toplumsal yapısı içinde ciddi bir muhalefet geleneği var. Feminist hareket, eşcinsel hareket, anti militarist hareket ve yeni toplumsal hareketler içinde yepyeni tartışmalar, söylemler ve yaşam biçimleri doğuyor. Yeni muhalefet, bu iki iktidar gücüne karşı özgürlük mücadelesi veriyor.

Ana sayfaya dönüş